Gebelik Takibi
Gebelik şüpheniz olduğu anda bir doktora başvurup kesin olarak gebe olduğunuz tespit edildikten sonra düzenli doktor takipleri ile hem anne hem de bebek için en sağlıklı ortam yaratılmış olacaktır.
- Gebelik kesesi ve kalp atışlarının duyulması
- İlk üç ay
- İkinci üç ayı
- Son üç ay
- Doğum öncesi ve doğuma hazırlık
- Gebelikte sigara ve alkol kullanımı
- gebelikte egzersiz
- Gebelikte cinsel yaşam
- Gebelikte stres yönetimi
- Gebelikte aşılar
Gebelik kesesi ve kalp atışlarının duyulması:
Gebelik şüphesi oluştuğunda ki bunun en önemli belirtisi beklenen regli tarihinin geçmesidir, ultrasonda gebeliğin teyit edilmesi gerekir.
İlk ultrason kontrolünde; gebelik kesesi oluşmuş mu, kese rahimin uygun bir yerine yerleşmiş mi, embriyo görülüyor mu, embriyo görünüyorsa kalp atışları var mı, tek bir gebelik mi çoğul bir gebelik mi bunlar mutlaka kontrol edilir.
İlk muayenede ayrıca kronik bir rahatsızlık varlığı, riskli bir durum olup olmadığı incelenir ve rutin tahliller istenir
Vitamin takviyesi bu dönemde başlanır.
Gebelik dönemindeki değişimler bilinmesi gerekenler acil durumlar detaylı bir şekilde anlatılır
İlk üç ay:
İlk üç ayda gebelik kesesi ve embriyonun kalp atışları görüldükten sonra, embriyonun gelişimi takip edilir ve ilk üç ayda tarama testlerinden ikili tarama testi yapılır
Eğer riskli bir durum veya problem yoksa vitamin kullanımına devam edilebilir.
Gebelik süreci ile ilgili bilgilendirmeler yapılır
İkinci üç ay:
İlk üç ay sorunsuz olarak tamamlanmışsa, ikinci üç aylık periyotta ultrason ile bebeğin gelişimi izlenir, gerek duyuluyorsa tarama testleri istenir, kan tahlilleri kontrolleri yapılır, gizli şeker kontrolleri ve ayrıntılı ultrasonografi bu dönem içerisinde mutlaka yapılmalıdır.
Annenin sağlık durumu vitamin, demir takviyeleri ve ekstra alacağı ilaçlar bu dönemde daha dikkatlice hatırlatılır.
Tansiyonlarını düzenli takip edilmesi son derece önemlidir
Tetanoz ve aşılamalar bu dönemde uygulanır.
Kan uyuşmazlığı mevcutsa aşılama yine bu dönemde gerçekleştirir.
Son üç ay:
Artık bebeğimiz iyice belirginleşmiş karnımız iyice büyümüş durumundadır. Bu dönemde büyüyen bebeğin etkisi ile fiziksel problemler daha da belirgin hal alır.
Şikayetlerin ve problemlerin dinlenmesi ve çözüme kavuşturulması tansiyonların titizlikle ölçülmesi ara ara yapılacak kan tahlilleri ile sağlık durumunun belirlenmesi bu dönemde önemlidir.
Doğum öncesi ve doğuma hazırlık:
Artık gebeliğin son aşamasındasınız. Doğuma hazırlık sürecindesiniz ve doğum şeklinin belirlenmesi, yaşanabilecek zorlukların önceden tespit edilmesi ve bu konuda bilgilendirme yapılması için doğum planlaması bu aşamada gerçekleştirilir.
Doğum anını beklerken, bebeğin sağlık durumunu daha sıkı bir şekilde kontrol etmek için düzenli takipler önerilir.
Sigara ve Alkol Kullanımı:
Sigara ve alkol her insanda çok ciddi sağlık sorunları yaratırken gebelerde fetusun da olması nedeniyle çok daha büyük riskler yaratmaktadır
- Sigara neden zararlıdır
- Sigaranın zararlı içerikleri
- Sigaranın fetusa etkiler
- Sigaranın doğum sonrası etkiler
- Alkol gebelikte neden zararlıdır
- Fetal Alkol Sendromu (FAS)
- Alkolün Doğum defektleri
- Alkolün Nörolojik Sorunları
- Alkolün Düşük ve Erken Doğum Riski
- Gebelikte egzersiz
Sigara neden zararlıdır:
Sigara dumanı dört binden fazla kimyasal içerir ve bunların içinde kurşun, siyanür ve 60’a yakın kanser yapıcı kimyasalın da bulunur, “Sigara içtiğinizde sizin kanınıza geçen bu kimyasallar, bebeğinizin dolaşımına da geçmektedir. Nikotin ve karbonmonoksit, bebeğin oksijen almasını zorlaştırarak, bebeğin başına gelen tüm kötü şeylerden sorumlu tutulmaktadır” şeklinde açıklamalarda bulunmuştur.
Sigara dumanının zararlı içerikleri:
Sigara içerisinde, oje çıkarmada kullanılan aseton, tuvalet temizlemede kullanılan amonyak, fare zehri arsenik, dizel egzoz dumanı benzopiren, petrol egzoz dumanı karbon monoksit, böcek ilacı DDT ve dieldrin, cesetleri muhafaza etmede kullanılan formaldehid, gaz odalarında kullanılan bir zehir olan hidrojen siyanür, roket yakıtı metanol, uçak yapmada kullanılan bir metal olan titanyum gibi maddelerin olduğu bilindikçe, sigara içmenin anneye ve bby ne kadar zararlı olduğu kaçınılmazdır.
Sigaranın Fetusa etkiler:
Sigara, ölü gebelikler, erken doğumlar, kalp başta olmak üzere doğumsal yapısal anomalilerden sorumlu dur. Bu annelerin bebeklerinin, akciğerleri daha az gelişmiştir ve bu bebeklerde ileride astım ve akciğer problemleri gelişme olasılığı daha fazladır. Gebelikte sigara kullanımı, bebeğin beynini de etkilemektedir ve aslında bebeğe ömür boyu zararlar vermektedir.
Sigaranın Doğum sonrası etkiler:
Öğrenme zorlukları, davranış problemleri ve daha düşük zeka düzeyleri gibi. Yapılan çalışmalar, günde içilen sigara sayısı ile risk arasında doğru bir ilişki olduğunu göstermektedir. Yani ne kadar çok sigara içerseniz yukarıdaki problemlerle karşılaşma riskiniz o kadar artmaktadır. Ancak bir günde içtiğiniz sigara sayısını azaltmanız, riski azaltmakla birlikte tamamen bırakmadığınız sürece sıfıra indirmez. Sigara kullanımının güvenli bir sayısı yoktur.
Alkol gebelikte neden zararlıdır:
Anne tarafından tüketilen alkol, plasenta yoluyla bebeğe rahatlıkla geçebilir ve bebeğin kan dolaşımına karışabilir.
Fetal Alkol Sendromu (FAS):
Gebelik sırasında alkol tüketimi, bebeğin doğum öncesi ve sonrası gelişiminde ciddi sorunlara yol açabilen Fetal Alkol Sendromu’na neden olabilir. FAS, fiziksel, zihinsel ve davranışsal bozukluklarla karakterizedir. Bu bozukluklar arasında düşük doğum ağırlığı, yüzde karakteristik özelliklerin görülmesi, zeka geriliği, öğrenme güçlüğü, hiperaktivite, dikkat eksikliği ve diğer nörolojik sorunlar yer alabilir.
Alkolün Doğum Defektleri:
Alkolün gebeliğin erken dönemlerinde tüketilmesi, bebekte doğum defektlerine neden olabilir. Bunlar arasında kalp anomalileri, yüz ve uzuv anomalileri, böbrek anomalileri, sinir sistemi sorunları ve büyüme geriliği bulunabilir.
Alkolün Nörolojik Sorunları:
Alkol, bebeğin sinir sistemi gelişimini etkileyebilir ve kalıcı nörolojik sorunlara yol açabilir. Bebekte hafıza, öğrenme, dil gelişimi, davranışsal sorunlar ve bilişsel işlev bozuklukları gibi sorunlar ortaya çıkabilir.
Alkolün Düşük ve Erken Doğum Riski:
Alkol tüketimi, düşük doğum ağırlığına, düşüğe ve erken doğuma neden olabilir. Ayrıca alkol, rahimdeki kasları uyarabilir ve erken doğum riskini artırabilir.
Gebelikte egzersiz:
Gebelikte egzersiz yapmanın önemi büyüktür. Doğru bir şekilde uygulandığında, düzenli egzersiz gebelik sürecinde birçok fayda sağlar.
- Egzersiz ve Fiziksel sağlık
- Egzersiz ve Doğum süreci:
- Egzersiz ve Ruhsal sağlık
- Egzersiz ve Kan dolaşımı
- Gestasyonel diyabete etkileri
Egzersizin ve fiziksel sağlık:
Gebelik döneminde düzenli egzersiz yapmak, genel fiziksel sağlığı iyileştirir. Kuvvet ve dayanıklılığı artırır, kasları güçlendirir ve esnekliği artırır. Ayrıca, uygun egzersizlerle sırt ağrısı, kabızlık, şişkinlik gibi yaygın gebelik şikayetlerini azaltmaya yardımcı olabilir.
Egzersiz ve Doğum süreci:
Gebelikte egzersiz, doğum sürecini kolaylaştırmaya yardımcı olabilir. Güçlü bir vücut ve kondisyon, doğum sırasında daha iyi bir dayanıklılık sağlayabilir. Egzersiz, pelvik kasların güçlenmesine yardımcı olur ve doğum sırasında kontrolün artmasına katkıda bulunabilir.
Egzersiz ve Ruhsal sağlık
Gebelik döneminde hormonal değişiklikler ve stresli durumlar yaşanabilir. Düzenli egzersiz yapmak, stresi azaltmaya ve ruh halini iyileştirmeye yardımcı olabilir. Egzersiz, endorfin salınımını artırarak mutluluk ve rahatlama hissi sağlayabilir.
Egzersiz ve Kan dolaşımı
Gebelik sırasında kan hacmi artar ve dolaşım sistemi daha fazla çalışır. Egzersiz, kan dolaşımını iyileştirir, kanın oksijen ve besin maddelerini vücudun farklı bölgelerine taşımasını destekler. Bu da anne ve bebeğin sağlığını olumlu yönde etkileyebilir.
Gestasyonel diyabete etkileri
Gebelikte egzersiz yapmak, gestasyonel diyabet olarak adlandırılan hamilelik sırasında ortaya çıkan bir diyabet türünün riskini azaltabilir. Egzersiz, kan şekeri seviyelerini kontrol etmeye yardımcı olur ve gestasyonel diyabetin önlenmesine katkıda bulunabilir.
Gebelikte cinsel yaşam:
Toplumda genel kanının dışında gebelikte cinsellik tamamen normaldir ve gebelikle ilgili bir risk yoksa tehlikeli değildir. Annede erken doğum riski, plasentanın aşağı yerleşmesine bağlı kanamalar, plasentasal sorunlar ya da tekrarlayan düşük geçmişi gibi sorunlar bulunmuyor ise cinsel ilişki bebeğe karşı bir tehlike arz etmez. Ancak anne adayının ruhsal olarak rahat hissedeceği, olumsuz etkilenmeyeceği, partneri ile uyum içersinde bu süreç geçirilmelidir. Risk faktörünün bulunmadığı hamileliklerde cinsel ilişki yaşanabileceği gibi, anne adayının daha konforlu, özgüvenli ve mutlu hissedeceği, baba adayının ise daha kontrollü, sakin ve ılımlı kalabileceği bir zemin oluşturulmalıdır.
- Hamilelikte cinsellik güvenli midir
- Hamilelikte cinsellik bebeğe zarar verir mi
- Hamilelikte hangi durumlarda cinsel ilişkiden kaçınılmalıdır?
- Cinsel yaşam hamileliğin kaçıncı ayına kadar devam edebilir?
- Hamilelikte cinsellik ve partner desteği nasıl olmalıdır?
- Hamilelikte hangi pozisyonda ilişkiye girilmelidir?
Hamilelikte cinsellik güvenli midir:
Problemsiz ilerleyen bir hamilelik sürecinde cinsel ilişki anne ve bebek açısından güvenlidir, ve herhangi bir risk içermemektedir. Ancak doğuma yaklaşan son aylarda cinsellik sonrası kasılmalar meydana gelebilmektedir. Bu durum ilişki sonrası dinlenme ile geçebilmektedir. Dolasıyla sıkıntı görülmemektedir.
Hamilelikte cinsellik bebeğe zarar verir mi:
Hamilelik süreci sorunsuzsa ve risk faktörü yoksa gebelikte cinsellik bebeğe zarar vermemektedir. Cinsel ilişki ve orgazm düşük ya da erken doğumda sonuçlanmaz. Ancak herhangi bir cinsel yolla bulaşan hastalık varlığında oluşacak enfeksiyon hamilelikte ciddi sağlık problemlerine yol açabilmektedir. Bu durumda prezervatif kullanılması ya da ara verilmesi önerilmektedir.
Hamilelikte hangi durumlarda cinsel ilişkiden kaçınılmalıdır?
Hamilelikte vajinal kanama, su gelişi, vajinal enfeksiyon varlığı ( özellikle cinsel yolla bulaşan), erken doğum riski, plasentanın aşağı yerleşimine bağlı kanamalı durumlarda ilişkiden kaçınılmalıdır.
Cinsel yaşam hamileliğin kaçıncı ayına kadar devam edebilir?
Gebeliğiniz sorunsuz ilerliyorsa, cinsel yaşamınız gebeliğin sonuna kadar devam edebilir. Son ayda rahim duvarı kaslarında kasılmalardan dolayı gebeler tedirgin olabilir. Bu kasılma dinleme ile ortadan kalmaktadır. Ancak kasılmalar psikolojik olarak rahatsız edebilir. Psikolojik olarak paniğe neden oluyor ve rahatsız ediyorsa kasılmalar bu tür durumlarda da ilişkiden kaçınılabilir.
Hamilelikte cinsellik ve partner desteği nasıl olmalıdır?
Çiftler birbirine destek olarak ve gerekirse doktorundan yardım alarak bu konuları problem haline getirmeden sürecin üstesinden gelebilirler.
Gebelikte stres yönetimi:
Gebelik dönemi, fiziksel ve duygusal olarak büyük değişikliklerin yaşandığı bir süreçtir. Bu süreçte stres yönetimi önemlidir çünkü aşırı stres, hem anne hem de bebeğin sağlığını olumsuz etkileyebilir.
- Destek ve iletişim
- Sağlıklı yaşam
- Meditasyon
- Hobi ve rahatlama aktiviteleri
- Zaman yönetimi ve dinlenme
- Profesyonel yardım
Destek ve iletişim:
Partnerinizle, ailenizle veya yakın arkadaşlarınızla açık bir iletişim kurmak ve destek aramak önemlidir. Duygusal ihtiyaçlarınızı paylaşmak ve sizi anlayan insanlarla konuşmak stresi azaltabilir.
Sağlıklı yaşam:
Sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmek, stresi azaltmanıza yardımcı olur. Düzenli fiziksel aktivite yapmak, sağlıklı beslenmek, yeterli uyku almak ve sigara, alkol gibi zararlı maddelerden uzak durmak önemlidir.
Meditasyon:
Meditasyon, gevşeme ve zihni sakinleştirme yöntemleri, stresi azaltmada etkili olabilir. Günlük meditasyon veya derin nefes alma egzersizleriyle rahatlama sağlayabilirsiniz.
Hobi ve rahatlama aktiviteleri:
Gebelik döneminde hobilerle meşgul olmak ve rahatlama aktivitelerine zaman ayırmak, stresi azaltabilir. Örneğin, müzik dinlemek, kitap okumak, resim yapmak, yürüyüşe çıkmak veya hamile yoga veya pilates gibi gevşeme egzersizleri yapmak stresi azaltmada yardımcı olabilir.
Zaman yönetimi ve dinlenme:
Gebelik döneminde birçok fiziksel ve duygusal değişiklik yaşandığı için dinlenmeye ve kendinize zaman ayırmaya özen göstermek önemlidir. Yeterli uyku almak, düzenli olarak dinlenmek ve günlük rutinlerde zaman yönetimine dikkat etmek stresi azaltabilir.
Profesyonel yardım:
Eğer stres seviyeniz yönetilemez hale gelirse veya ciddi bir kaygı yaşıyorsanız, bir sağlık uzmanından veya terapistten destek almak önemlidir. Profesyonel yardım, stresle başa çıkmada size rehberlik edebilir ve sağlıklı bir gebelik deneyimi sağlamak için size destek olabilir.
Gebelikte aşılar:
Sanılanın aksine çünkü anne adayının ve bebeğin sağlığını korumak için aşılar gereklidir.
- Genel prensipler
- Canlı aşılar
- Aşılalar ve otizm
- Aşılarda bulunan “Thimerosal”
- Tetanoz
- İnaktive influenza aşısı
- Hepatit B aşısı
- Aşılama için özel durumlar
- Gebelikte aşı şeması
Genel prensipler:
İnaktive (cansız)aşıların gebe kadınlara ve fetüse zarar verdiğine dair herhangi bir kanıt bulunmamaktadır. Ancak, çocuklarda ve yetişkinlerde güvenli olduğu kabul edilen canlı aşıların gelişmekte olan fetüs üzerine zarar verici etkileri olabilmektedir.
İmmünize olmamış gebe kadın ve yenidoğan için özel riskler varlığında, ilk üç ay da dahil olmak üzere herhangi bir gestasyon haftasında toksidler, inaktive virüs aşıları ve immünglobulinler yapılabilir. Buna en güzel örnek; mevsimsel grip aşısının gestasyonel yaşa bakmaksızın gebelikte yapılmasının önerilmesidir.
Canlı aşılar:
Canlı aşıların fetüsü de etkileme potansiyeli vardır. Gebeliği sırasında canlı aşı yapılan kadınların fetüslerinde yıkıcı etkiler gösterilememiştir fakat hafif enfeksiyon dökümante edilmiştir. Fetal hasar riski tam olarak dışlamadığı için gebelikte canlı aşıların yapılmaması tavsiye edilmektedir.
Canlı aşı yapılan bir kadına 4 hafta içinde gebe kalması önerilmez, çoğu aşı üreticisi firma bu süreyi 3 ay olarak belirtmektedir. Canlı aşı gebe bir kadına yanlışlıkla yapılırsa veya aşı yapıldıktan sonraki 4 hafta içinde gebelik oluşursa. Hastaya aşının fetüs üzerine potansiyel etkileri hakkında danışmanlık verilmelidir. Fakat, tek başına bu endikasyon nedeniyle gebelik sonlandırılması önerilmemektedir.
Aşılar ve otizm
Geniş çaplı epidemiyolojik çalışmaların çoğu aşılama ile otizm arasında bir ilişki varlığını desteklememektedir.
Aşılarda bulunan “Thimerosal”
Thimerosal, birçok aşıda bulunan ve koruyucu olarak kullanılan bir civa bileşenidir. Thimerosal içeren aşıların gebelikte yapılmasının fetusta birtakım olumsuz etkilere yol açtığını gösteren herhangi bir kanıt mevcut değildir.
Tetanoz:
Daha önce beş tam doz Td ile aşılanan kadınlarda son 10 yılda ek doz yapılmamışsa gebelikte tek doz tercihen 20-36 haftalar arası aşılama yeterli olacaktır. Daha önce primer aşılama yapılmamışsa T.C. Sağlık Bakanlığının önerdiği aşı takvimine(Tablo-1) uygun aşılama yapılmalıdır. Primer aşılama yapılmış fakat son 10 yıldaki aşılama durumu bilinmiyorsa gebelikte yine tek doz aşılama önerilmektedir.
*difteri boğmaca tetanoz aşısı da(karma aşı) güvenle uygulanabilir.
İnaktive(cansız) influenza aşısı:
Gebe olan ve gebelik planlayan tüm kadınlar influenzanın yaygın olduğu mevsimlerin başlangıcında (Eylül-Ekim) toplumda influenza yaygınlığı artmadan gebelik haftasına bakılmaksızın inaktive influenza aşısı ile aşılanmalıdır. İnfluenza gebe ve lohusa kadınlarda ciddi seyretmektedir ve birtakım ciddi tıbbi problemlere yol açıp hastaneye yatış ihtimalini artırabilmektedir. İnaktive influenza aşısı gebe, lohusa ve emziren kadınlarda güvenlidir.
Hepatit B aşısı:
Rekombinant DNA aşısıdır. Daha önce aşılanmamış kadınlarda tercihen 2. trimesterde normal aşı takvimine (0,1,6. Ay) uygun şekilde aşılama önerilmektedir. Gebelikten önce aşılama takvimine başlamış hastaların aşılanmasına ise devam edilmelidir.
Aşılama için özel durumlar:
Pnömokok aşısı: Polivalan polisakkarid yapıda inaktif bakteriyel aşıdır. Endikasyonları gebelikle değişmez. Aspelnik, metabolik hastalığı, kronik böbrek hastalığı, kronik kalp hastalığı olanlarda ve immün sistemi zayıflamış insanlarda gereklidir. Gerekli endikasyon varlığında gebelere 2-3. trimesterde yapılması önerilmektedir.
Haemophilus influenzae aşısı: Çocukluk çağında Haemophilus influenzae Tip B(Hib) aşısı yapılmayanlarda, splenektomili insanlarda ve kronik hastalığı olanlarda (SCA hastalığı, Lösemi, HIV enfeksiyonu) yapılması endikedir. Endikasyonları gebelikle değişmez. Gerekli sebep varlığında gebelere 3. trimesterde yapılması önerilmektedir.
Meningokok aşılaması: Yetişkinler için meningokok aşılaması infeksiyon riskini artıran durumlar ve maruziyet için geçerlidir. Endikasyonları gebelikle değişmez. Çeşitli serotipleri vardır. Men ACWY aşısı gebelikte güvenli olarak kabul edilmektedir.
Hepatit A aşılaması: Hepatit A enfeksiyonu ülkemizde oldukça yaygın görülen bir enfeksiyondur. Çocukluk çağında hafif seyirli olup yetişkinlerde çok ağır enfeksiyona yol açabilmektedir. Ülkemizde Sağlık bakanlığı tarafından çocukluk çağı rutin aşılama programına dahil edilmiştir. Çocukluk Hepatit A enfeksiyonu geçirmeyen ve aşılanmamış gebelere aşılanma önerilmektedir.
Sarı Humma aşısı: Sarı humma sivrisinek kaynaklı hemorajik ateş ile giden bir hastalıktır. Daha çok güney Amerika ve Sahra Afrika’da görülür. Gebelere bu bölgere yolculuktan kaçınmak önerilir. Eğer yolculuk kaçınılmaz ise Sarı-Humma aşısının yapılması önerilmektedir. Sarı-Humma aşısı bir canlı virüs aşısı olmasına rağmen gebelikte riskli değildir. Enfeksiyonun vereceği muhtemel zararların aşının potansiyel etkilerinden oldukça fazla olduğu kabul edilmektedir. 2016 yılından sonra çıkan aşıların ömür boyu koruyuculuğu olduğu kabul edilmektedir. Eğer kişi daha önce aşılanmış ise herhangi bir endikasyon doğması durumunda gebelikte tekrar aşılama önerilmez. Ancak ilk kez gebelikte aşılanan birinin(Gebelikte düşük serokonversiyon oranlarından dolayı) sonraki yıllarda tekrar riskli bölgelere seyahat etmesi gerekirse tekrar aşılanması önerilmektedir.
Polio virüs: Ülkemizde OPV(oral polio/canlı virüs) aşılaması yaygın ve başarılı bir şekilde yürütülmektedir ve yetişkinlerin neredeyse tamamına yakını immünizedir. Gebelikte polio aşısı sadece aşılanmamış kişilere ve endemik bölgelere seyahat endikasyonu varsa gereklidir. Gebelikte önerilen aşı IPV(inaktif polio aşısıdır). Gebelikte OPV yapılması önerilmez fakat bir gebeye yanlışlıkla yapılmış ise gebelik sonlandırma için bir gerekçe değildir.
Tifo: Tifo enfeksiyonu riskinin yüksek olduğu bölgelere yolculuk kaçınılmaz ise aşılama önerilmektedir. Gebelere inaktif kapsüler polisakkarit aşı(Typhim Vi) önerilmektedir. Canlı atenüe aşıdan(Ty21a) kaçınılmalıdır.
Kuduz aşısı: İnaktive virüs aşısıdır. Endikasyonları gebelikle değişmez ve her olgu kişisel olarak düşünülür. Maruziyet sonrası profilaksi amacıyla immümglobulin ile birlikte veya tek başına verilir.
HPV: Gebelik sırasında herhangi bir HPV aşısının yapılması; güvenliği ile ilgili kısıtlı bilgi olduğundan dolayı, önerilmez. Eğer aşılama takvimine başlamış bir kadın sonradan gebe kalırsa aşılma takvimi gebelik sonrasına bırakılmalıdır. Ayrıca hastaya gebelikte aşılar ile artmış perinatal risk arasındaki ilişkiyi gösteren kanıtlar bulunmadığı anlatılmalıdır. Hpv aşıları ile ilgili devam eden çalışmalar mevcut olup önümüzdeki yıllarda daha ayrıntılı bilgiler gün yüzüne çıkacaktır. Günümüzde mevcut verilerin çoğu dörtlü aşı ile ilgilidir. Dokuzlu aşı ile ilgili daha kısıtlı veri mevcuttur.
Kızamık-Kabakulak-Kızamıkçık (MMR): Canlı atenüe aşıdır ve gebelere yapılması kontrendikedir. Kızamık için immünize olmayan gebelere, maruziyet durumunda profilaksi için iv 400mg/kg dozunda kızamık immünglobulin verilmelidir. MMR aşısının postpartum ve emzirme döneminde yapılmasında sakınca yoktur. İmmünize olmayan kadınlar postpartum dönemde aşılanmalıdır. İmmünize olmayan bir gebenin ev halkından başka birisinin (diğer çocuklar vb.) aşılanması gebelik için bir sakınca oluşturmaz.
Gebelikte aşı şeması:
Gebelikte önerilen aşılar | Gerektiği Durumda Gebelikte Yapılabilecek Aşılar | Gebelikte yapılmasından kaçınılması gereken aşılar | Gebelikte yapılması kontrendike olan aşılar |
---|---|---|---|
|
|
|
|